Blog
SANAL GERÇEKLİK NEDİR?
Gerçeklik ve sanal kelimesinin birleşimi ile meydana gelen bu kelime grubu bize ne ifade ediyor sizce? Bir nevi yansıtıcılık mı? Ya da… VR (Virtual Reality) gözlükler olabilir mi? Evet tam da bunlar. Gerçeklerin sanal bir ortama aktarılmış hali diyebiliriz. Sanal Gerçeklik, 3 boyutlu çizimlerle sanal bir şekilde oluşturulan ortamlar insanlara sunuyor ve kullanıcılar bu ortamları normal hayatla eşdeğer şekilde görebiliyor. Yönlendirmelerle içerisinde hareket edilebilir halde tasarlanan oyunlar bile bulunmaktadır. 3 yada 8 dakikalık sanal gerçeklik gösterimleri ile alışveriş merkezlerinde de karşılaşıyoruz. Hatta kimi televizyonlar, filmler, bilgisayar oyunları sanal gerçeklik ortamları oluşturarak kullanıcılarını kendilerine daha da bağlı hale getiriyor.
Aslında bu durum bize çok cazip geliyor. Özellikle oyun kısmı gençler ve çocuklar için çok daha çekici. Gerçek dünyada müdahale edemediği, değiştiremediği durumları orada yönetebilme becerisine sahip oluyor. Psikolojik olarak da insanlarda iyi hissettiriyor fakat kimilerinde de sorunlarını çözmek yerine kaçtığı için daha büyük problemlere sebebiyet verebiliyor. Bu da ayrı bir tartışma konusu tabii.
“Patron Bebek” animasyon filminde de insanların uçan koltuklarla ve VR gözlüklerle yaşamlarına devam ettiği sahne söz konusuydu. Özellikle filmler bize geleceğe dair yol göstericidir. Ciddiye almalıyız diye düşünüyorum şahsım olarak.
Gelecekte giyim sektörünün dahi farklı noktalara geleceği bariz belli. Giyilebilir teknoloji üzerinde hayli çalışma yönetilmekte. Bunun dışında, kabinlerde kıyafet denemekte zorlanan biz insanlar için de aynaların sanal olarak desteklemesi yönünde çalışmalar var. Artık hepimiz bir yerlere yetişmeye çalışıyoruz ve zaman hayatımızdaki en önemli kavram. Aslında bakarsak teknoloji de tamamen bize zamandan ve güçten tasarruf ettirmek üzere uğraşıyor. Belki de 2028’de kıyafet denemeyeceğiz. QR kodunu okutarak aynanın karşısında durarak giymiş gibi olacağız, hatta kombin bile yapacak ayna bize. Ne dersiniz? Güzel olmaz mı?
“7 yaşındaki kızını tedavisi bulunmayan bir kanser sonucu kaybeden Güney Koreli anne Jang Ji-sung, devasa bir yapım sonucunda kızıyla tekrar buluştu. Sanal gerçekliğin sunduğu imkanlarla kızını tekrardan gören acılı anne, duygusal anlar yaşadı.” Diye bir haber başlığı da var mesela. Ne kadar acı bir durum fakat bir daha göremeyeceğimiz, sarılamayacağımız bir insana bir nebze de olsa yakınlaşmış oluyoruz. İleride belki de hepimiz sevdiğimizi böyle görebiliriz.
Bir farklı durum daha… Doğum fotoğrafçılığı son yıllarda ne kadar popülerdir biliyorsunuz. Ameliyathanede çocuğun doğduğu ilk anları çoğu anne resmetmek ve ilerde çocuklarına bu anları anlatmak istiyor. Ama artık daha gerçekçi bir boyuta geçiyoruz. 360 derece kameralar ile yapılan çekimler sanal ortamlara aktarılıyor ve o anı yaşar gibi izleyebiliyoruz.
Geliştikçe daha neler göreceğiz kim bilir? Belki okullara gerek kalmayacak tek bir platform üzerinden herkes aynı sınıfta herkes aynı derste ve evinde. Neden olmasın?
Her zaman değişim ve gelişimlere açık olarak hayatımızı idame ettirmemiz ümidi ile… Hoşçakalınız.
Hacer Sezik
Bilişim Teknolojileri Öğretmeni